Kayıtlar

Yeni yazı

Herakles'in (Herkül) Lahdi Türkiye'ye geri dönüyor!

Resim
Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Perge Antik Kenti'ndeki kaçak kazı çalışmalarında çıkarılıp ülkemizden kaçırılan ve yaklaşık 50 yıl sonra İsviçre'de bulunan Herakles Lahdi Türkiye'ye geri getiriliyor. Hatta tam olarak 13 Eylül Çarşamba günü saat 18.00'de Türk Hava Yolları Sponsorluğuyla burada olacağı söyleniyor. Önce İstanbul sonra ayağının tozuyla Antalya'ya gidecek olan Lahid Antalya Arkeoloji Müzesi'ndeki hazırlıkları bitince sergilenebilecek. Niyahet müzede sergilenmekte olan Herakles Heykeli ile kavuşabilecekler. Yaklaşık 50 yılın ardından da olsa eserin evine dönüyor olması yine de iyi bir şey. Darısı başka kaybedilen eserlerimizin başına.. Herakles Heykeli'nin de Antalya Müzesi'nde sergilenene kadar başından geçen bir hikayesi var elbet. Şöyle ki: 1980 yılında İstanbul Üniversitesi tarafından Perge Antik Kenti'nde yapılan bilimsel kazılarda Herakles Heykeli'nin alt yarısı bulunur. Üst yarısı ise Amerika'
Resim
Dünyanın en eski ikinci şarkısı  Seikilos'un Yazıtı (Kitabesi) / Seikilos Epitaph  M.S. I. ve II. yy.'da  Tralleis  (Aydın) civarında yaşayan Seikilos adındaki birine ait olan mezar taşının üzerinde Grekçe bir mezar yazıtı ve bir şarkının söz ve bestesi yer alır.  Bu mezar taşı 1883 yılında İzmir-Aydın demiryolunun yapımı sırasında demiryolunu yapan firma yetkilisi Edward Purser tarafından bulunarak ortaya çıkmış ve kendisinin k oleksiyonuna dahil olmuştur. 1883'de Türkiye'de arkeolojik araştırmalar yapan William Mitchell Ramsay yayımladığı " Inscriptions inédites de l’Asie Mineure" isimli  makalede Purser'in koleksiyonunda gördüğü bu yazıttan bahseder. Daha sonra 1922'de Alfred Laumonier tarafından fotoğrafı çekilir ve aynı yıl İzmir'in işgalinden sonra İzmir'deki Alman Konsolosu tarafından korunur ardından Stockholm'e gider. Seikilos'un ölümsüz anısını simgeleyen bu yazıt şimdi olması gereken yerden çok uzakta  1966'da  onu satı
Resim
Dünyanın en eski şarkısını dinlediniz mi? 1950’lerin başlarında arkeologlar, M.Ö. 14.yy’dan kalma  kil tabletleri  gün yüzüne çıkarttılar.  WFMU ‘nun (WFM Upsala) açıklamasına göre; Suriye’de bulunan antik şehir   Ugarit ’te keşfedilen bu tabletler  Hurri  diline ait çivi yazısı sembollerinden oluşuyor. Bu keşif ile birlikte, 3 bin 400 yıllık ilahi, dünyanın bilinen en eski müzik parçası olma özelliğini alıyor. Kaliforniya Üniversitesi’nde Assiriyoloji (Asur Kültürü Bilimi) profesörü  Anne Draffkorn  Kilmer, 1972 yılında bu tabletlerin tercümesini yaptı. Richard Fink , 1988’de Archeologia Musicalis makalesinde, yedi notalık diyatonik gamın ve harmoninin 3 bin 400 yıl önce de var olduğu teorisinin kanıtlandığından bahsediyor. Fink’in bahsettiğine göre, pek çok müzik bilimcinin görüşünün, antik harmoninin var olmadığı hatta var olmasının imkansız olduğu ve gam olgusunun ancak Antik Yunan medeniyeti kadar eski olabileceği doğrultusundaydı. Kilmer’ın meslektaşı  Richard Crocker ‘a göre

La La Land

Resim
Aman yıl sonu kapatıyoruz aman yeni yıla başladık derken hiç es vermeden çalışarak günler geçiyordu bir sinema yüzü bile görmeden... Bu acıklı hikayeye birer hafta arayla önce Rogue One sonrasında La La Land ile "eeh yetti beh" diyerek farklı bir yön verelim dedik. Başlığın da La La Land olmasından mütevellit yazı La La Land filmi (ya da müzikali mi demeliyim) ile ilgili. Neden Rogue One yazmadın onun başı kel mi derseniz elbette değil, lakin ben Rogue One'in ikinci yarısından sonra uyudum. Evet Uyudum! Ama bir sor neden uyudum? Çünkü biz yoğun iş temposunda vakitsizlikten genellikle gece seanslarını tercih ediyoruz ve ben çok uykum varsa her yerde uyuyabilen bir canlıyım. Ayrıca salonda hepi topu üç çift olduğumuz için klimalar bana kutuplardaymışız hissiyatını çok net yaşattı, ne kadar mont, şal varsa üzerime alıp vücut ısımı belli bir dereceye getirerek bir güzel uyudum. O yüzden şimdi filmin arkasından atıp tutuyormuş gibi olmak istemiyorum. Durum bundan ibaret ya

İCAF - İstanbul Comics & Art Festival

Resim
Meraklısına kaçırılmayacak bir festival! Eğer siz de çizgi roman, animasyon, illustrasyon, graffiti, karikatür severlerdenseniz 23-24-25 Eylül tarihleri arasında St. Joseph Derneği Sosyal Tesisleri'nde bu sene ilki gerçekleştirilecek olan  İstanbul Comics & Art Festival'de  dünyaca ünlü karikatüristlerin konuşmalarını dinleyebilir, çizerler ve animasyon sanatçılarından oluşan workshop ve seminerlere katılabilir,  bol müzikli  hunharca  eğlenceli güzel vakit geçirebilirsiniz.  Detaylar için;  http://www.icaf.com.tr/ Geek kalın...

Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları - Haruki Murakami

Resim
Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları Yazar:  Haruki Murakami Yayınevi:  Doğan Kitap Sayfa:  320 Basım Tarihi:  2014 (1. baskı) Türü:  Roman                                   .................................................................................................. Haruki Murakami’nin 9. kitabı olan “Renksiz Tsukuru Tazaki’nin Hac Yılları”nı okuyalı epey zaman oluyor aslında (yaklaşık bir sene kadarcık) lakin notlarımı alıp yazımı hazırlamama rağmen bir süre blogumdan uzak kalmayı tercih etmem bu yazıyı ancak yayınlamama neden oldu, üzgünüm, en çok da kendi adıma. Ama her şeyde vardır bir hayır diyerek yazmaya ve bloguma yeniden start vermiş bulunuyorum bu da dip not olarak şurada dursun diyelim. Gelelim hikayeye; 36 yaşındaki kahramanımız Tsukuru'nun hikayesi bir tren  istasyonu tasarlayıp inşaa etme hayalini gerçekleştirmek için  liseden sonra  Tokyo'ya  üniversite okumaya gittiği sırada  samimi olduğu arkadaş grubundan bir açıkl

Platonik Aşk'a adını veren Aşk, Platon'un Aşkı // Rafet Elçi

Resim
Platon'un Aşkı Yazar: Rafet Elçi Yayınevi: Litera Yayıncılık Sayfa: 248 Basım Tarihi: 2016 Türü: Roman ...................................................................................... Felsefe ve mitolojiye olan ilgimi kitap seçimlerimden anlamış olacağınız üzere eşimin hediyesi olan bu kitabı da tabi ki bayılarak okudum. Kitap hem bilgi açısından hem de harika anlatılmış aşk hikayesiyle dopdolu. Kitabın Arkhytas'ın bir Menad'la olan aşkı ve evliliğiyle başlaması benim gözlerimin parlamasına yetti de arttı zaten. Çünkü bir süredir Menad'larla ilgili edindiğim ve daha taze olan bilgilerimin tam da üstüne gelmişti. Ne demek istediğimi bilenler bilir Menad'lar ayrı bir araştırma konusudur. Bu konuyla ilgili de bir yazı hazırlamayı düşünüyorum umarım toparlayabilirim. Neyse biz konumuza geri dönelim; Kitapta Sokrates'e ve düşünce yapısına bolca değinildiği kadar Platon'un "Devlet" kitabının temellerinin nasıl atıldığı h