Dünyanın en eski ikinci şarkısı Seikilos'un Yazıtı (Kitabesi) / Seikilos Epitaph 


M.S. I. ve II. yy.'da Tralleis (Aydın) civarında yaşayan Seikilos adındaki birine ait olan mezar taşının üzerinde Grekçe bir mezar yazıtı ve bir şarkının söz ve bestesi yer alır. 
Bu mezar taşı 1883 yılında İzmir-Aydın demiryolunun yapımı sırasında demiryolunu yapan firma yetkilisi Edward Purser tarafından bulunarak ortaya çıkmış ve kendisinin k
oleksiyonuna dahil olmuştur. 1883'de Türkiye'de arkeolojik araştırmalar yapan William Mitchell Ramsay yayımladığı "Inscriptions inédites de l’Asie Mineure" isimli makalede Purser'in koleksiyonunda gördüğü bu yazıttan bahseder. Daha sonra 1922'de Alfred Laumonier tarafından fotoğrafı çekilir ve aynı yıl İzmir'in işgalinden sonra İzmir'deki Alman Konsolosu tarafından korunur ardından Stockholm'e gider. Seikilos'un ölümsüz anısını simgeleyen bu yazıt şimdi olması gereken yerden çok uzakta 1966'da onu satın alan Kopenhag'daki Milli Müze tarafından sergilenir.

Yazıtta, Bizans dönemine kadar kullanılan antik Yunan müzikal notasyonuyla beraber kazılmış olan şarkının sözleri, notaları ve mezar yazısı alt alta yazılmış olarak bulunur. 

Üzerinde yazanlar bir mezar taşı yazıtı olmasına rağmen karamsarlık içermez. 

Yazıtın Türkçe sözleri şöyledir:

Seikilos dikti beni, ben taştan bir heykelim,
Anısını yaşatmaktır, sonsuza dek görevim. 

Güfte:
Işılda yaşadığın sürece,
Hiçbir şeyi dert etme,

Yaşam kısacık ve zaman
Bedelini ödetir günü gelince.


Euterpes oğlu Seikilos bunu henüz hayattayken yaptırdı.

Bu hüzünlü müziğin dinleyicilere huzur veren Frigya müziğinden etkilendiği kabul edilmektedir.

Müzik tarihinde çok önemli bir yere sahip Seikilos’un Şarkısı antik dönemden günümüze dek kalan ve eksiksiz olarak çalınabilen en eski müzik eserlerinden biri olarak bilinmektedir. Bu özelliği ile 3.400 yıllık Hurri ilahisinden sonra dünyanın en eski ikinci şarkısı konumundadır. 

Bu notasyon sistemi, şarkı sözlerindeki sesli harflerin üzerine yerleştirilmiş sembollerden oluşan oldukça basit bir sistemdi ve yorumlanması zor olmamıştı. Daha önce de mezar taşlarında benzer kompozisyonlar bulunmuştu, ancak hiç biri Seikilos yazıtı kadar iyi korunmamıştı ve müzikal olarak tamamının yorumlanması mümkün değildi.

Şarkı 2010 yılında San Antonio Vocal Arts Ensemble tarafından tekrar yorumlanmıştır.



Kaynakça: Sosyal Tarih ve Arkeoloji, Ayşen Özkaya 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yeni Doğmuş Kedi Buldum Ne Yapmalıyım?

Platonik Aşk'a adını veren Aşk, Platon'un Aşkı // Rafet Elçi

Şölen-Dostluk // Platon