Şölen-Dostluk // Platon



Şölen-Dostluk

Yazar: Platon
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Sayfa Sayısı: 107
Basım Tarihi: ilk 2000 - 7. basım 2015
Türü: Felsefe

Arka Kapak Yorumlarından

Platon (Eflatun, İÖ yaklaşık 428 / 7-İÖ yaklaşık 
348 / 7); Bugünkü üniversitenin atası sayılan Akademia’nın kurucusu (İÖ 387) ve hocası Sokrates’i konuşturduğu "diyaloglar"la felsefeyi yazıya en iyi aktarmış olan ustalardan biridir. 
En tanınmış diyaloglarından Şölen ve Dostluk’ta ise Platon, denebilirse, İnsanlığın anlamaya çalıştığı en temel duygu "sevgi"nin izini sürmektedir. 

Sabahattin Eyüboğlu (1908-1973); Hasan Âli Yücel'in kurduğu Tercüme Bürosu'nun başkan yardımcısı ve Cumhuriyet döneminin en önemli kültür 
insanlarından biridir.
Azra Erhat (1915-1982); Tercüme Bürosu'nun en önemli çevirmenlerindendir. Ortaklaşa yaptığı Homeros ve Hesiodos çevirilerinin yanısıra, dilimize bir de telif Mitoloji Sözlüğü kazandırmıştır.

Kitap hakkındaki düşüncelerim;

Aslında kitabı okuyup bitireli ay oldu ama ben ancak yazma fırsatı bulabiliyorum. Okuyup henüz yazamadığım diğer kitaplarım gibi sırada beklerken sevgiye en ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde şifa niyetine biraz Şölen'den bahsetmek istedim. 
Platon (Eflatun) tarafından yazılan, hocası Sokrates'i konuşturduğu, bizlere felsefe ile ilham veren derin diyaloglardan biridir. Orjinal adı Symposion-Lysis olan eserde "sevgi" üzerine övgü içeren konular yer alıyor. Bir araya gelen Phaidros, Pausanias, Eryksimaskhos, Aristophanes, Agathon ve Sokrates, her biri kendi belirlediği kurallar içinde insanlığın anlamaya çalıştığı en temel duygu "sevgiyi" anlatıyor ve anlamaya çalışıyor. Kitapta Alkibiades'in (Sokrates'in en sevdiği ve en büyük hayal kırıklığı olan öğrencisi/lanusu) konuşmasına ve görüşlerine de rastlayacaksınız. 
"Symposion" antik yunanda herkesin bir araya geldiği herhangi bir içkili akşam yemeği değildir. Bir çok özel şartlar ve geleneklere uygun kurulan bir toplantıdır. Birine "deipnon" diğerine "symposion" denen iki kısımdan oluşmaktadır. Kitabı okuyunca çok daha detaylı bilgiye varacaksınız. 
İlk Milli Eğitim Bakanlarımızdan Hasan Ali Yücel, klasik eserlerin Türkçe'ye çevrilmesi konusunda öncülük yaparak başlattığı çalışmalara, Sabahattin Eyüboğlu ve Azra Erhat'da çevirileri ile (eski yunancadan) destek vererek okurlara adeta yol gösterici olmuşlardır. Bu değerli eserlere ulaşabilmemizi sağladıkları için kendilerine ne kadar teşekkür etsek az kalırdı. 
Diyalektik yöntemiyle sevgi üzerine, aşk üzerine, bilgelik aşkı üzerine ışık tutan, rahatça okunabilen bu felsefi eserin bir gün herkesle yollunun kesişmesini diliyorum. 



Kitapta beğendiğim pasajlardan bir kaçı;

Altını çize çize tekrar okuduğum yerler o kadar çok ki kararsızlık yaşıyorum şuan :)

* Sevgi ne yarımı aramaktır, ne de bütünü; dostum, eğer bu yarım, bu bütün iyi şeyler değilse. İnsanlar kötü gördükleri yeri, kendi elleri ayakları da olsa, kesmeye razı olmuyorlar mı? Demek ki insan mutlaka kendinden olan bir şeye bağlanmaz, ama her iyi olan şeyi kendi öz malımız, kötü olanı da yabancımız saymazsak o başka. Her ne olursa olsun, insanlar iyiden başkasını sevmezler.

* Doğurmak arzusu ile bütün hayvanların ne yaman hallere düştüğünü görmüşsündür; kanatlısı, dört ayaklısı neler çeker sevgi yüzünden! Önce çiftleşmek, sonra yavrularını beslemek için. En zayıf hayvanlar yavruları uğruna en kuvvetlilere karşı koyar, canlarını verirler. Onlaryaşasın diye kendileri açlıktan kıvranır, her şeye katlanırlar. Haydi diyelim ki insanlar bu işi düşünceyle yapıyorlar,ama hayvanlara nereden geliyor dersin böylesine bir sevme gücü?

Sevgiyle kalın...

Puanım 5 üzerinden 5

https://www.instagram.com/kitaphaneblog/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yeni Doğmuş Kedi Buldum Ne Yapmalıyım?

Platonik Aşk'a adını veren Aşk, Platon'un Aşkı // Rafet Elçi